Salı, Mayıs 10, 2005

dil dediğimiz ne guzel

evet nasıl hissettiğimi buldum: dizzy! hem de nasıl! dil öğrenmek bu yüzden güzel sanırım. insanın düşünmesini kolaylaştırıyo. çok severim ayrıca bu kelimeyi. bi de bağlantılı olarak sober'ı.
uyuşuklukta son noktadayım. yaşamaya üşeniyorum. var mı ötesi yaa? haa bi de ölmeye. yok kardeşim yok libidanal kuvvetler dibe vurmuş. ne bir yaratıcılık, ne bir şevk. paso oyun oynasam, yatsam. oyun sonrası psikolojiye mi girdim acaba? tiyatro oyunundan bahsediyorum. malum çıktı bitti oyun ve tüm koşturmacası.
ne biliyim yaa. yazmaya bile üşenir oldum işte. sevdiğim beni seven insanlar var çevremde. ne güzel. ama haketmiyorum gibi geliyo sanki onları.
hımm. kendini değersiz görme? yok tam olarak da öyle değil sanki. sonuçta megalomanlığım baki hep. daha iyi olamadığım için mi küçümsüyorum kendimi? bak bu olabilir işte.
her şey değişiyo. korkutmuyo ama artık beni. sonuçta şimdiye kadar değişen her şey daha iyiye gitti. daha mutlu oldum mu? bilmiyorum. sanmıyorum. olmam gerekiyo ama. şimdiden bakınca herşeyin şimdiki gibi olması gerekiyomuş gibi geliyo. bakış açısı durumu işte.
insanın kendini çözmesi ne kadar önemli. ama olmaması gerekiyo bence. şu hareketi yapmamın sebebi şu, bununki bu. şimdi şuna karşı şöyle hissediyorum çünkü böyle böyle olaylar geçmişti başımdan. böyle düşünmemem lazım çünkü böyle olduğunda şöyle olmuştu. yeter yaaa!! yaşamak istiyorum kardeşim ben de. ya bi duygum da düşüncelerden bağımsız olsun ya... gerçi var öyle bi duygu. yatma duygusu. hiç bi şekilde önleyemiyorum onu.
hımm. sürekli kafamın içinde binlerce düşünce. beyin sürekli çalışıyor. kaotik, döngüsel, paradoksal, sonuçsuz, boş... ama çalışıyo işte. yoruyo bu beni. bazen kapatabilmek istiyorum beynimi. gürül gürül akan şelaleri de kapatabilmek istiyorum bazen bi kaç saniyliğine de olsa. zor ama.
insani kötülüklerden arınmak iyi diyor bazı felsefeler. mümkün diil ki iyi olsun. kıskançsa bi insan nasıl yok edebilirsin ki onu? hırsı? zarar vermeyi? ancak yönlendirilebilir belki. hırs yapmıycam diye hırs yaparsın. en azından başka şeylere hırs yapmazsın. kıskanç olursan zararlı değil daha iyisi olmak, daha iyisini yapmak için kıskanırsın. ama yok etmek? o olmaz işte. bence.
neresindeyim yaa hayatın? nietchze diyodu ki biz gelip geçiciyiz. üst-insan geliyo. süper insan. kolay kolay gelemez heralde. ya da gelmiştir belki. bizden sonraki nesil süper. düşünmüyor. yani düşünüyolar ama bizim gibi değil. bunalımları bizden farklı, hayata bakış açıları farklı. daha mutlu görünüyolar. umarım göründükleri gibidirler.
eskiden çok hırslıydım. düşünmezdim ama hırs nedir, iyi midir kötü müdür diye. eskiden çok kıskançtım. düşünürdüm biraz üstüne acaba neden böyleyim diye. eskiden daha çok zarar vermek isterdim insanlara. şimdi de zarar veriyorum. ama iyi kamufle ediyorum. kimse anlamıyo. belki onlar anlamadığı için zarar vermiyorum sayılıyodur. sonuçta düşünüyoruz öyleyse varız. bilmediğimiz düşünmediğimiz bişey yoktur bizim için. ya da belki insanlar anlıyolar ama çok normal bööle şeyler. herkes yapıyor yani. ben kendimi fazla abartıyorum. sanmıyorum ama. acımasızım ben kendime.
insan ilişkileri ne garip. ben ne garibim. bazı şeyleri yaftalıyorum kötü diye ve yapmamaya çalışıyorum. ama onların yapılması gerek. onlar insani özellikler. evrimsel süreçte onlarla buralara gelebildik. erdemli olabilmek uğruna vazgeçersen onlardan kendini inkar etmiş olursun. bendin yıkılır, benliğin dağılır. keşiş rahip, mesnevi değilsin ki sen.
insan olduğumu hatırlamam gerekiyor sanırım sürekli. kötü de görsem bazı özellikler vazgeçilmez, karşı konulamaz. nooluyo sonra? engelleyemiyosun sonra kendinden tiksiniyosun. gerçi ne yapmak istiyosun ki şu ara hımm? nedir bunca çile?
bunalımda mıyım? bilmiyorum. sanırım değilim. bu bunalımın ötesinde bişey. doktora gitsem kesin bunalımdasın der. zaten modern psikoloji böyle bişey. herkes hasta. herkes de bunun farkında. ben anormalim, ben çılgınım, ben sapığım diye dolaşıyo ortada. hayır canım hiç biri değilsiniz. insansınız siz. bu bi oyun. bilim denilen bi çocuk oyunu. hayır büyük oyunu. daha kötü.
avukatlık neden en önemli meslek? çünkü hayat ööle artık. kim kimi ikna ederse. belli kurallar var ki aslında çok da belli değil bunlar. çok insancıl, çok öznel ve çok toplumsal. o anki ruh haline göre değişen kurallar. bunları bilebilmek için hissiyatın gelişmiş olması gerekiyo. sanat gibi.
çık tık, çık tık, çık tık... oyun başlama sesi. ne güzel oyun oynamak rahatlatıyo insanı. oyunlar da, şimdiye kadar yaptığım sporlar dahil, hiç hırs yapamadım. çünkü beceremeyeceğimi biliyodum. yenmek istersem yenilmeye dayanamıyorum, yenilmeyi göze alırsam yenemiyorum. bu da benim çelişkim işte hayata dair. çözümü var mı? var da uygulayamıyorum işte.
bi sürü işim var ve hiç birini yapmıyorum. neden? bilmiyorum. üşeniyorum. bana güvenen insanlar var. benden bişeyler bekleyen insanlar var. en azından onlara saygı duyup bişeyler yapmam gerekiyo.
ben yokum ki. evet evet olay burda sanırım. bi ben yok. birden fazla parçalanmış benler var. hepsi çevremdeki farklı insanların istediklerini yapmaya çalışıyo. benim isteklerim ve dileklerim yok bi süredir. işte bukelamun hayat. farklı insanların bildiği farklı benlerden bahsetmiyorum. biriyle tanşınca hep diğer arkadaşlarımdan bahsettiğimi farkettim. hiç hoş olmuyo bu durum. ya da biriyle yalnız kalmaktan korkuyorum. boğuluyorum.
evet evet. boğulmak. çok önemli bi kavram benim için. sürekli değişiklik çok önemli. en kötüsü bişeylerin değiştiğini sanarken hiç bişeyin değişmemesi. off buraya kadar yazdıklarım arasında en ifade edemeyeceğim yere geldim sanırım. zaten hepsi deli saçması, senegal yazması.
boşaldın mı canım? hayır. hımm ben boşaldım ama. zevk almadım gerçi. sigara yak geçer. geçmez ki. yakma o zaman. yakmazsam naapıcam ki?
herşey aynı işte. her durum. isteksizlik bööle bişe işte. şunu yaparsam mutlu olurum diyemiyorum ki. her durumda mutluyum ya da her durumda mutsuz. ot oldum sanırım. insanın istekleri hayalleri olmalı. üşeniyorum ben kardeşim. herkesten ve herşeyden fazla üşeniyorum.
vadem yetti benim. başkaları için yaşıyorum. ya da kendim için bilmiyorum. gerişi dönüşü olmayan yollar korkutur hep. geçene kadar tabii. geçtikten sonra geri dönüş olmadığı için ileriye bakmak gerekiyo. yine çeşitli yollar geliyo insanın karşısına.
yeter....

1 yorum:

bitkidoku dedi ki...

hatun diye tanışmak istersin di mi comment yazanla. eşşek seni.
(anladığım budur)